YARAN
Kozlukebir’den Mestan Aga yeni bir ev yapmaya karar verir. Ev tastan yaptirilacaktir. Tasin bol oldugu yer ise “Akyer” denilen mevkidir. Mestan Aga okuz arabasini kosar ve yola koyulur. Arabaya tas yukler. Hava cok sicaktir . Tam ogle uzeri, bir hayli yol almisken , okuz arabasinin onune beyaz sakalli bir ihtiyar cikar . Arabayi durdurur. Eliyle isaret ederek “ bize, suraya iki turbe yaptirsana” der. Mestan Aga bos verir. Evler yaptirmaya baslanmistir. Ustalar, hemen yakindaki ki Dolapcilar koyundendir. O zamanlar bu koyun ustalari cok meshurmus. Mestan Aga tas tasimaya devam eder. O sakalli ihtiyar tekrar yolunu keser, “ eger yapmazsan en kiymetlinde gorursun” der ve kaybolup gider. Mestan Aga ustalardan turbelerin yaptirilmasini tekrar ister. Ustalar ise, once catisini bitirilmesini isterler, boylece turbelerin yaptirmasi gecikir. Ertesi gun Mestan Aga’nin on sekiz yasindaki oglu vefat eder. Sebebi bilinmez. Mestan Aga daha sonra bu turbeleri yaptirmistir.
Kozlukebir’den (Arriana) yaslilarin anlattigina gore, buraya atla ermis kisiler gelmis. Atlarini baglamak isin meselerden kaziklar dikmisler. Atlardan bazilari tekinsizmis. Atlari birer adim oteye baglamak istemisler. Bunlardan bir tanesi, Kurcali koyundeki“Mesecik” denilen yere, diger biri Demirbeyli’deki tekkenin oldugu yere, bir tanesi de Ferecik’te bulunan “ilica” mevkiine atlarini baglamis.(Adimlari o kadar buyukmus) BunlarΔ±n toplam kirk atli olduklari rivayet edilmektedir. Cunku, atlari baglamak icin , kirk mese kazigi dikilmis ve bu kaziklar sonunda mese agaci olmus. Bu agaclar sonradan kesilmek istenmis, fakat insanlarin basina olmadik felaketler gelmis. Bazi anlatimlara gore, bu kisiler ermis ve savasci insanlarmis. “Kale” denilen yerde sehit dusmusler ve bunlardan ikisi bu gun “Yaran” denilen yere, bir digeri Demirbeyli(Timur Bey) koyundeki tekkenin oldugu mevkiiye ve bir baskasi da “Ilica” denilen yere gomulmustur. Bunlarin kardes olduklari da anlatilmaktadir.
Yine yaslilarin anlatimlarina gore, ilk muharebede “Yaran” denen turbelerin oldugu yer atli askerlerle dolarmis. Askerler buraya yaklastiginda sonerler-kaybolurlarmis. Hatta, beyaz atlilarla gokten askerlerin geldigi, koydeki “Alan Kuyu” denen yerden de gorundugu bu gun bile anlatilmaktadir.
Yakin zamana kadar, bu bolgede, kurak mevsimlerde yagmur dualari yapilir ve etraf koyluler de davet edilirdi. Okul cocuklari, ogretmenleri Hafuz Mustafa efendi ile birlikte, Kurucay’dan kucuk kucuk taslar toplarlardi. Daha sonra hafuzlar bu taslara teker teker okurlar, bir cuvalin icine koyarlar ve suyun icine batirirlardi. Bir hafta onceden “Yaran” yapilacagi duyurulurdu. Herkes birer firinn ekmek yapar ve hayvanlar kurban edilirdi. Dualar mutlaka kabul edilirdi ve eve kuru gelinmezdi. Yagmur o kadar siddetli olurdu ki, tas dolu cuvali sudan cikarmayinca dinmezdi.
Mestan Aga, turbelerin bakimini yillarca surdurmus, olumunden sonra ise bu gorev, torununun damadi Hacinin Osman Aga’ya gecmistir. Bu aile, bu konuda buyuk bir sorumluluk ustlenmis ve cok yakin bir zamana kadar turbelerin bakimini surdurmustur.
Sonuc olarak, burada artik “Yaran” yapilmiyoror. Sebebi de ermislerin burasini terk ettigi yonundedir. Bizler, bilge insanlari olarak, manevi - milli degerlerimize sahip cikamadik ve kulturel zenginliklerimizi koruma altina almaliyiz. Bizleri azinlik olarak ayakta tutan, gelenek ve goreneklerimizi yasatmaliyiz. Yarin, cok gec olmadan !!!